Hayat siz ne kadar istemeseniz de, duymazdan görmezden gelseniz de bazen gürül gürül bazen usul usul akıp gidiyor, hem elimizden hem de çaresizce gözlerimizin önünden. Sonra geliyor ömrümün kaçınılmaz kaçışlarının bir başka adı olan göçler, göç mevsimleri ve bazen de mevsimsiz göçler. Yine bir göçün eşiğinde bulmaktayım kendimi. Ömrümce göçüp kaçtığım, sığındığım, bunaldığım limanlar buldum […]
Mavi denince zihnimiz ne sunuyor göz kapaklarımıza? … Denizi, gökyüzünü, gezegenimizin rengi ya da erkek çocuk olduğunu anlasınlar diye bebeklere giydirdiğimiz kıyafetin rengidir. Kutsal gücün simgesi, sevgilinin gözleri ve Arapçada ‘su gibi’ manasına gelen “ma’i“ yani mavidir… Ama mavinin sadece bunlardan ibaret olmadığını sadece bir renk olmadığını anlatacağım sizlere. Kimi zaman huzur bulduran, kimi zaman […]
Merhabalar Yazarvizor.com olarak başladığımız yaşama dair paylaşım serüvenin ilk yılını 1 Nisan 2010 tarihi itibariyle birinci yılını tamamladığımız günlerde sevgili web tasarımcım Vedat Aydın Uğur kardeşim bana enteresan bir fikirle geldi ve …Hocam 2010 Blog ödülleri yarışmasına katılalım mı? dedi…İşin gerçeği öyle yarışmacı bir yapıya sahip olmama rağmen onun bu teklifini geri çevirmeyerek onu kırmadım… […]
Aydınlıklara yalvarış güneşin ve ışığın her gün doğduğu en doğudan. İnsanın anavatanı çocukluğudur derler. Kişi erişkin bir birey olduğunda en bunalımlı dönemlerinde sığındığı en güvenilir liman çocukluğudur. Yeniden gülümseme cesaretini aradığımız yer olan anavatan bazı çocuklar için karanlık ve rezil zebanilerle dolu…. Karanlık ve kirletilen insanlığın kurbanı o biricik çocuk dünyalarımız. Karanlıkların bol mukuslu ve […]
KALEMDEN VİZÖRE Eski Bir Öğrenciden Öğretmenine Notlar: Öyle bir aşk düşünün ki tek bir insandan tüm varlığa olsun, yaratılmış her şeyi kucaklayan bir gönül hayal edin ya da ismet hocayı tanıyın. O dağları bir ceylan gibi, çiçekleri bir arı gibi, denizi bir balık gibi, ağaçları bir kuş gibi, keşfetmeyi bir kaşif gibi, insanları Mevlana gibi […]
Değerli okurlarım Dünyaca ünlü mizah yazarımız sevgili Aziz Nesin’in “Hayvan deyipte geçme” adlı kitabını çok severek okumuştum. Burada usta yazar, okurlarının hayvanlarla ilgili kendisine gönderdiği mektupları derlemiş ve çok güzel bir kitap oluşturmuştu. Anımsadığım kadarıyla, kitabın ön sözünde de şöyle yazmıştı: HAYVANLARI SEVMEYEN, İNSANLARI SEVEMEZ… Bu kitaptan söz etmişken ben de size hayvanlarla ilgili bir […]
Yazarvizor.com ile başlayan ve vizörlerden yazılara giden serüvenlerimiz bu gün bir yılını dolduruyor yani sonsuzluğa kanatlandırdığımız serüven gemimiz limanından ayrılalı bir yıl oldu. Geçen bir yıl boyunca gemimizin kaptanlığını bazen tek başımıza, bazen de yazılarıyla serüvenlerimize ortak olan yazarlarımızla yürüttük.Yazılarımızı yorumları ile eksik bırakmayan okuyucularımız ise yolcularımız oldu. Yazarvizör’ün mürettebatını yalnız bırakmayan yolcularımıza ve serüvenlerimize […]
‘’Eğer biri sana parmağıyla güneşi gösterir ve sen de parmağa bakarsan aptalsın demektir. Eğer güneşe bakarsan daha da aptalsındır, çünkü güneş gözlerini kör eder. Senin bakman gereken parmakla güneş arasında uçan kuştur…’’(Subcomandante Marcos) Masal bu ya… Düşsel bir mitos ormanında Echo adında bir kız yaşarmış.. Çok güzel bir peri kızıdır da Echo. Kendisine âşık olanlara […]
Siirt Lisesini bitirdiğim yıl, Eskişehir İ.T.İ. Akademisine giriş sınavını kazanmış ve üniversiteli olma heyecanı ile mutlanmıştım. O zamanlar 25-30 bin nüfuslu olan memleketimden 18 yaşımda gurbet yaşamına adım atarken büyük hayallerim vardı… Bana göre oldukça büyük ve kozmopolit bir il olan Eskişehir’e gittiğimde, ilk olarak elimde adresi bulunan Siirt’li Mehmet ağabeyi bularak, onun yardımlarıyla yeni […]
“Böcek” kelimesi birçok insanda korkutucu duygular uyandırır. Bu genellemenin dışında kalan yegâne böcekler “uğur böcekleri”dir. Adını duyduğumuzda veya kendini gördüğümüzde parlak kırmızılığı gözlerimizi parıldatır. Oysaki uğur böceklerinin kırmızılığı doğada zehirli besinleri çağrıştırdığından düşmanların uzak durmasına neden olur. Uğur böceklerinin parlak renkleri kuşlardan korunmalarını sağlar. Saldırıya uğradıklarında altı tane olan bacaklarını karınlarına çekerek ölü taklidi yaptıkları […]
Eskilerin zarif kibarlıklarından olsa gerek, canlı bir varlığı nesnel olmaktan uzaklaştırmak için ‘eşek!’ yerine; Arapça kökenli birazda binit ve anlamına gelen ’merkep’ demişler… Eşekler ilk kez muhtemelen günümüzden 6000–7000 yıl önce Etyopya ve Somali’de evcilleştirildi. Mo¬dern eşek yani günümüz eşeği, Afrika eşeği ile aynı türdür (Equus asinus). Eşekler atlarla birlikte Hippomorpha alttakımındaki Equidae ailesinden. Kökenini […]