Ilık, sarı ve sıradan bir sonbahar günüydü yanan bir dağ ateşinde; Kurumuş üzüm dallarının çıtırdamalarıydı sesini veren… Üzümün bağrından ateşe olan yolculuktu bir kıvılcımla başlayan. Şarabi ateşlere dönüşen… Ateş üstündesin çaydanlık. Ve içinde şimdinin zemheri ayının kar suyu var. Ateşle su arasında atan kalbimsin ey çaydanlık. İçin suyun ateşle olan semahına mekândır. Alevin varlığı çaydanlığı […]