Dijital Fotografcilik

Geleneksel Makineler ile Benzer Özellikler

Toplu ve küçük gövdeli dijital fotoğraf makinelerinin, geleneksel makineler ile bir çok benzerlikleri vardır. Bu, özellikle, çekim sırasındaki kullanım tarzında belli olur. Pozlandırma, genellikle, otomatik olarak yapılır. Gereksinim olduğunda, bir çok işlevi olan, dahili flaş devreye alınır. Mesafe (netlik) ayarı da, geleneksel makinelerdeki gibi yapılır. Çoğu makinede zoom özelliği vardır ve deklanşöre basmak da, aynı tanıdık işlemdir; yani önce konu seçilir, sonra tuşa basılır. Tam otomatik geleneksel ve aynı düzeyde donanmış dijital makinelerin, kullanım tarzı bu şekildedir. Ayrıntılar, her makinede farklı olabilir.
Bu kadar benzerlik varsa, neden dijital fotoğrafçılık? Aradaki fark nerede ve neden bu kadar çok insan yeni teknolojiyi tercih ediyor?

Geleneksel makinelerde film, aynı zamanda, algılayıcı ve depolama birimi olarak görev yapmaktadır. Dijital makinelerde bu birimler, ayrılmıştır. Dijital fotoğraf makinelerinde bunlara CCD –algılayıcı ve hafıza kartı, denir. Farklılıklardan benzerlikler doğabilir; dijital “film”, 35mm film gibi, değiştirilebilir. Bazı dijital orta ve büyük format makineler hariç, ışık algılayıcı bir CCD’dir; yani üstünde, kare düzenli olarak, bir çok ışığa duyarlı hücrelerin bulunduğu bir plaka. İşte bu ilk ve en önemli farktır; çünkü 35mm filmin üstü ışığa duyarlı bir tabaka (emülsiyon) ile kaplıdır. Resim farklı algılanır; geleneksel filmlerin ışığa karşı duyarlılığı, CCD’nin çözünürlük algılama düzenlemesine benzetilebilir. Geleneksel filmin yükselen duyarlılığı ile birlikte “grenlenmesi” artar. Elektronik resim algılayıcının çözünürlüğü de aynı gelişimi gösterir: düşük çözünürlük kaba grenlenme anlamına gelir, yüksek çözünürlük ise ince grenler oluşturur. İkinci fark ise, resim depolama şeklidir. Geleneksel filmin emülsiyonu resim depolama ünitesi olup, bütün resim bilgilerini içerir. Dijital makinelerde ise, resim bilgilerinin önce, resim algılayıcı tarafından hafızaya aktarılması gerekir ve bundan sonra hafızaya kayıt edilir. Önemli fark olarak karşımıza çıkan, hafıza kartlarını çok defa kullanabilmemizdir. Film, pozlandıktan sonra bir daha kullanılamaz ancak hafıza kartını istediğiniz kadar silip, tekrar doldurabilirsiniz; çok güzel bir avantaj !

Dijital taşıyıcılardan baskı almak:

Fotoğrafa uygun, püskürtmeli yazıcımız saatlerdir resimlerimizi basmakla uğraşıyor; bu sorun ile hangimiz karşı karşıya kalmadık ki? Yüksek mâliyeti de göz önünde bulundurursak – tam bir kâbus! Şimdiki zamanda, geleneksel fotoğrafçılıktan tanıdığımız yüksek kaliteli fotoğraf baskılarını, Frontier gibi çağdaş minilab’lar sayesinde, dijital taşıyıcılardan da alabiliyoruz. Dijital fotoğrafları izlemenin diğer yolları olsa da, örn. toplanıp, resimleri televizyonda seyir etmek gibi, en sevilen izleme yolu bildiğimiz fotoğraf baskısıdır. Kendi bastığımız, küçük boy resimler çabuk elimizde oluyor, ancak iyi kalitede basmak istediğimizde ve kaliteli kağıt kullanırsak ve kullandığımız mürekkep masrafını da hesaba katarsak, kolaylıkla 2€ resim başına maliyet olarak hesaplayabiliriz; yani pek ucuz değil...

Bu şart değil. Fotoğraf piyasası, bu konuda, ilginç bir seçenek sunuyor: Dijital fotoğraf baskısı.
Dijital fotoğraf baskısında bize, “gerçek” fotoğraf kağıdına, yani tanıdığımız dayanıklı kağıda yapılmış, baskılar sunulmakta. Baskı kalitesi ise, senelerdir bildiğimiz kalite.
Dijital fotoğraf baskısında, dosya verileri işleme hazırlanıp, bir pozlandırma ünitesi tarafından çıkartılır. Diğer işlem basamakları, normal fotoğraf baskı gelişimlerini içerir. Avantaj: her resim noktasının gerçek renk olarak çıkartılması sayesinde, resim kareler hâlinde düzenlenmez. Resim noktaları tek başına tanınmaz hâle gelir ve fotoğrafımız tektürel (homojen) olarak bize sunulur; yâni negatif’ten baskı yapılmış gibi.

Fotoğrafların geleneksel ebat orantısı 2:3 olarak belirlidir. Dijital fotoğraf makineleri ise, genelde, 3:4 orantısında fotoğraf çekerler. Fotoğrafınızın beyaz çerçeve veya kenarlar ile gelmesi, baskı yapan kişiye bağlıdır. Bu konuda, farklı çözümler üretilebilir. Resim, kağıdın tam ortasına yerleştirilir ve beyaz bir çerçevesi olur, veya sadece sol ve sağ taraflarda beyaz kenarlar olur veya en iyisi: hiç beyaz kenar olmaz.